Girdi yapan

Tanıdık Bir Hikaye

Bu yazılan, Mecnun’un ağzından Leyla’ya bir mektuptur. Mektup Mecnun’un mirası üzere açık bırakılmıştır ve kıyamete kadar yalnızca gerçek aşıklar tarafından tamamlanacaktır. Kulağıma uzaktan bir ses geliyor. İsmimi söylüyor. Belli belirsizfakat tanıdık bir ses bu. Hatta o kadar tanıdık ki bir ara kendi sesimlekarıştırıyorum onu. Ağlayarak uyanıyorum uykumdan sonra. Bin yıl mıgeçti, hiç uyanıp tekrar uyudum […]

Yazgı

ne anasının ocağında ne sevdiğinin kucağındagecenin koynuna girmiş çocukdünya, yörüngesinde kaç tur attı kim bilirzaman ne çabuk katetmiş tüm yollarıiçinde kimi gidişler ve geri dönmeyişler barındırananadolu bu, yine nereye uzanmış olmalı üç kare bir dikdörtgen genel anlamda evmiş diyorlar adınatanımı dört duvar beyaz kireçli odalarda gün doğumuna selam verememek olsa gerekhep bir evvelin aynısı olan […]

SEFİR-ÜL HURRİYE MÜJDENİN FİLİZLERİ, KUDÜS BİZİM NEYİMİZ OLUR?

“GelAnne olÇünkü anneBir çocuktan bir Kudüs yapar”(N. P) Kulağımızdan hiç eksilmeyen Kudüs sesleri, savunmaları, savaşları, eziyetleri,nidaları,hakkında bir şeyler anlatan onca profesörler.. Peki Kudüs bizim neyimiz olur,Kudüs’te beklenen neden bir Türk evladıdır da şeriatle yönetilen bir Arap devleti değildir?Tarihte ilk defa 751 Talas Savaşıyla Abbasilere yardım eden Karluk Türkleri dünyanın kaderinitamamen değiştirerek yenilmesi an meselesi olan […]

Eşcinsellik: Kimlik mi, özellik mi?

Bahadırhan Dinçaslan’ın 1 Temmuz 2019 tarihli yazısıdır.mbdincaslan.com “Doğal” ve “normal” kavramları sıkıntılıdır. Doğal olan nedir? Sözgelimi, fabrika doğal mıdır? Bence doğal: Fabrika, doğada bulunan elementlerden oluşur. Doğada bulunan elementlerle çalışır. Doğanın yarattığı insan zekasıyla inşa edilmiştir. Doğaüstü yahut doğaötesi bir bileşeni yoktur. Normallik de böyle; “normal” olan, zaman ve mekanla sınırlıdır. Dün, insanların kokması normaldi. […]

,

Samimi Beyanlar ve Yazmak Üzerine

Bazı insanlara doğuştan yazabilme yetisi verilmiş sanki. Onlar hiç kitap okumamış olsa bile, konuşuyormuşçasına akıcı bir biçimde yazabiliyorlar. Yazdıklarıyla bize tesir ediyorlar ve bizi büyülüyorlar. Tek kusurlarıysa az yazmaları sayılabilir. Ben ise yazabilmek için tıpkı Montaigne gibi eve kapanıyorum. Bir sürü kitap karıştırıyorum ve onları sindirmeye çalışıyorum. Bunlarla da kalmayıp boş bir kâğıda saatlerce ve […]

Sessiz Bir Sesleniş

Ben hüzünlü dağların yorgun gezginiArar dururum yaşarken gömülen bedenimiBir gece vakti kovuldum yurdumdanDerimi yakan bir soğuk, kavga ediyordu gözyaşlarımlaÇirkin ruhlu insanların suretine bürünmüş rüzgarlarGüç gösterisindeydi iki kolumdaBoğazımda ise iki düğüm; çığlıklarım…Ben sustukça binaların arasından yükseliyorduKaybolmuş dervişlerin sedaları Ben, bir gece vakti kayboldum evim bildiğim sokaklardaUtanç çökmüştü kaldırım taşlarınaSuçlu gökyüzü eğilmiş önümdeMasum toprak çekiyordu içineÖnden gidiyordu […]

Bilinmeyen Bir İrredantizm Örneği: 20. Yüzyıl Başlarında Pan – Asyacılık

Pan-İslâmizm, Pan-Turanizm, Pan-Slavizm, Pan-Cermenizm… Bu fikirleri hepimiz duyduk, okuduk. Pan-Asyacılık (Büyük Asyacılık ya da Japon Turancılığı) fikri ise bu fikirler karşısında arka planda kalmıştır. Japonya’da Meiji döneminin başlamasıyla birlikte, Japonya; dış dünyaya kapalı olan kapılarını açarak kapalı bir toplum olmaktan çıkmış ve Meiji Modernleşmesi ile birlikte Batılılaşma çalışmalarını hızlı bir şekilde tamamlamış ve teknolojik, ekonomik […]

Dua

Allah’ım seni çok seviyorumVe Rûz-ı mahşerden korkuyorum Ölümün sonunda bir ölüm yok Biliyorum Beyaz mermerli bahçemde kara çiçekler açarVe kuşlar bir tas suya hasret kalır akşamüstlerindeÖlümlünün ardında zulüm yokAnlıyorum Neden geldim bilmiyorumAma gün geldiğinde farkındayım gidişiminToprağa yapılan bu başkaldırıda iç geçirmek hakkı yok bende Allah’ım koru beni Bu, dünyaya ilk gelişim  Allah’ım koru beni AcizimGünah işletmeye aşık kaypak nefsimSorguda verecek […]

271. Sokak

anılarımı geri getirin gözlerimin önünebir çentik daha atacağım şiir defterimeben ki gecenin karanlığından korkupanamın göğsüne saklanmak isteyenimbu şiir yazma cüreti de ne tutamadım kendimi ve doğurgan kalemimiyazmayacaktım bir daha şiirpek afili şair de değilim271. sokak silinmesin bende diyekendi benliğimi çiğnedim tozlu raflara kalkıyor anılarımaklımın uçurumundan birer birer uçarakbu şiir aslen ağlama duvarıdır uçurumun kıyısındailmek ilmek […]

İlk Komünist Ayaklanma – Mazdekilik

484 yılında Sasaniler’in Ceyhun kıyılarında Ak Hun-Eftalitler tarafından mağlup edilmesi sonucu girmiş olduğu bunalım döneminde zaten yoksul olan halk iyice yoksullaşırken, ülkede güvensiz bir ortam oluşmaya başlamıştır. Halka umut verecek en ufak bir eylemin neleri meydana getireceğinin tahmin edilemeyeceği, halkın adeta bir uçak kazazedesinin cankurtaran botunu beklediği gibi bir kurtuluş beklediği  bu buhranlı ortamda kendisini […]