Ferfecir

Alsın bu şehir bizi bir karanlığa satsın

Yüzümüzün gölgesinde saklansın aşkımız

Çocukça bakışmalar

Dostça sarılmalar

Aramızda duvarlar gibi

Yaşasın arkadaşlar

Alsın bu şehir bizi yetim bıraksın

Tanıyalım şu insan selini

Bakarsın akarken içinde

Buluruz birbirimizi

Kayboluruz da uzaklaşmayız birbirimizden

Herkes tanısın bizi

Alsın bu şehir acımızı tekrar yoğursun

Tekrar tekrar şu zehirli yemeğe kaşık çalalım seninle

Yasak aşk karnımızı doyursun

Kan gelsin ağzımızdan, burnumuzdan

Kulaklarımız duysun

En namussuz şehrin gürültüsünü

Seninle kovulalım şu cennetten

Kader dersen de

Ben satılmış derim bu şehre

Alsın bu şehir bizi naparsa yapsın

Bembeyaz ellerine karalar dokunsun

Kar yağsın başına

Göğsümde bir yangın başlasın

Kızlar oğlanlarla nereye kaçarsa kaçsın

Kalabalıkta kaybolsun saçların

Rüzgârın soluğum olsun artık

Adına şarkılar, şiirler, besteler yerine

Ağıtlar yakılsın

Her gece cenazesi kalksın kalbimin

Tabutuna güller takılsın

Ömür yarim

Merhaba nasılsın

Alsın bu şehir bizi ferfecir bir zamanda sokağa salsın

Ağrılı kadın konuş benimle anlat bana

Hangi dağda hangi adımsın

Hangi çiçeksin

Hangi mevsimde açarsın

Açıl bana

Yaktığım şu ateş seni kuşatsın

Duydum kalbinin sesini

Dediğin gibi olsun sevgilim

Bir kez daha ayrılık kazansın

Alsın bu şehir bizi aramıza nice şehirler katsın

Benim gönlüm senden razı sevgilim

Senin cephende çok yenilgiler yaşadım

Kurşunlar yağdı üstüme

Bombalar bir bir patladı

Kan gölü oldu içim kan

Sana yalan konuşmam

‘Olsun ben sensiz de yaşarım’ gibi şeyler duyamazsın dilimden.

Yaşayamam.

Çekilsin kanım

Ruhum donsun

Şu gecenin karanlığına tapan kalbin

Artık benim olsun diye büyüler mi yapayım

Salsın şu kör talih yakamızı

Kavuşmak yoksa da kaderde rastlaşmayalım artık seninle

Alsın bu şehir bizi kendine saklasın

Dev bir istiridyenin incisi gibi

Satürn gibi ulaşılmaz bir uzaklığa atsın

Kurtulmak dediğin şeyi bu kadar kolay mı sandın

Sen kaçtın benden

Ve ben kabul ettim kaçışını

Büyük gözlerine bakarken daralıyordu vakit

Tekrar buluşalımlı cümleler dolandı dilimize inkâr etmedik ayrılığın ölümün kardeşi olduğunu

Gitmeden sarılalım

Vakit ve karanlık çökmeden