Süha Çardaklı, Batuhan Çolak ve Serkan Kafkas…
Milliyetçiler Tutsakken Neden Suskunsunuz?

Şerefli ve Türk milliyetçisi gazetecilerimiz Süha Çardaklı ve Batuhan Çolak malumunuz üzere bir süredir hukuksuz bir şekilde körfez sermayedarı Arapların, Türkiye’yi bölmek isteyen emperyalist ve küreselci düşmanların maşaları tarafından cezaevinde tutulmaktadır. Ayrıca yine hukuka aykırı bir biçimde -böyle bir usul olmamasına rağmen- rencide edilmek için saçları kazıtılmıştır. Bütün bunlar bir yana Süha Çardaklı’nın sağlığıyla oynamakta, onu sağlığından etmeye çabalamaktadır. Çünkü Süha Çardaklı’nın böbreğine tutuklanmadan kısa bir süre önce geçirdiği bir operasyonla stent takılmış ve doktorunun ifadesine göre bu stent, böbreğin iltihap kapmaması için 9 Ekim’de çıkarılmalıydı. Soruyorum sizlere bölücü başı, bebek katili Apo şerefsizine sağlanan sağlık ve insan hakları vatanperver gazetecilerimizden niçin esirgenmektedir? Bu isimler bugün siyasi tutsaktır. İktidarın en çok korktuğu, çekindiği ve itham ettiği hiçbir kalıba sokamadığı muhalif Türk Milliyetçileri cebren ve hukuksuzca korkutulmak ve susturulmak istenmektedir

Bir diğer Türk milliyetçisi gazeteci değerli ağabeyim Serkan Kafkas ise bugün aynı neden gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştır. Daha üzerinden bir hafta geçmemiş olan Milliyetçi Kongre’de tutsak gazetecilerimizin duygu dolu mektubunu okuyan Serkan ağabey uzun bir süredir baskı unsurlarını ve gayrimeşru tehditleri sırtında taşıyordu. Fakat Süha Çardaklı ve Batuhan Çolak’ın yaptığı gibi bu tehditler onu hiç sindirmedi, doğru bildiğini okudu. Bizim de doğru olduğuna inandığımız hürriyeti ve Türk milletinin bölünmez bütünlüğünü savundu. Bugün ise hukuksuz bir biçimde gözaltında tutuluyor.

Bugün bölücü başı Apo’nun sözlerini meydanlara taşıyan hainler ve Fetullahçı şarlatanlar sokaklarda cirit atarken, katiller, tecavüzcüler elini kolunu sallayarak gezerken Türkçüler tutsak hâlde sağlık hakkından bile mahrum bırakılmaktadır. Türk milletinin şerefini savunan bu kahramanlara bunu reva görmek için ya Yunan askeri olmak ya da Karabağ’ı işgal eden bir Ermeni askeri olmak gerekir. Siz hangisisiniz? Hangi kin, hangi nefret sizi bu ülkenin öz evlatlarına bunu yaptırır hâle getirdi? Yarın elinizde rantını yiyeceğiniz bir vatan bile kalmayacak! Tabi sizin de isteğiniz bu değilse.

Türk düşmanlarının o ya da bu şekilde otorite sahibi olduğu ve burada yazılanlar hepimizin malumu. Bir de malumumuz olmayan yahut dikkatimizi vermediğimiz bir nokta var. Ekmeğini Türk milliyetçilerinden yemiş, oylarını onlardan almış, etkileşimini, işini onlar üzerinden kurmuş ama konu duruş göstermenin bedel istediği zamanlara gelince sus pus olanlar… Kürsü ve defter kalem hokkabazlarının bugünlerde işkence gören, tutsak edilen ve seçimlerden sonra herkesin pes ettiği, yeise düştüğü zamanda bile Türk milletini işgale karşı uyarmak isteyen bu gazetecilerimiz için niçin iki kelam edememektedir?

Konu şahsi çıkarları olunca aslan kesilen fareler, konu menfaatleri olunca herkesin abisi, herkesin milletvekili, herkesin hocası olan namertler oklar vekâletini iddia ettikleri Türkçülerin yanında olmak olunca niçin gerekli tepkiyi veremiyorlar?

Ey bizlerin tırnaklarıyla, dişiyle, kanıyla beslenen kalembazlar, hoca, abi, vekil bozuntuları! Sizleri var edenlerin kimler olduğunu unutuyor, vefasızlık hatta daha beteri ihanet ediyorsunuz. Belki bazılarınız şahsi olarak bugün tutsak olan isimlerden hoşlanmıyorsunuz, olabilir. Belki korkaksınız, olabilir. Siz sanıyor musunuz ki bugün iktidarın zararlı ve tehlikeli gördüğü Sühalar, Batuhanlar, Serkanlar bittiğinde sıra size gelmeyecek?

Siz sanıyor musunuz ki şimdilik güç sahipleri için zararsız, makul görülen sizler yarın gözünün üstünde kaşın var diyerek derdest edilmeyeceksiniz?

Bugün ya Süha Çardaklı, Batuhan Çolak ve Serkan Kafkas için üç beş cümle kurmak, iki fotoğraf paylaşmak dışında ciddi bir şey yapın ya da ömür boyu fare deliklerinde yaşayın.