tanrım tutmalısın elimden

ferâye ben yanlış zamanda
yanlış mekánda
yalnız, bahtsız ve pusatsız bir benî âdemim
girmemem gereken savaşlarda yenilmiş gibiyim
ilk ok atılmadan
ve ilk kılıç savrulmadan bin asır evvel
yerle yeksân olmuş gibiyim

hiçbir târife uymuyorum
sığmıyorum hiçbir kalıba
âdem baba’dan yâdigár yasaların
kim bilir kaçıncı istisnâsıyım
ben yürüyen bir zâfiyet anıtıyım

yorgunum
yazgımla savaşmaktan
kendimle boğuşmaktan
hâlâ istemsizce hayáller kurmaktan

çok yorgunum
ve inanıyorum hâlâ
insan denilen bu allâh’ın belâsına
hâlâ tam olarak yitiremedim ümîdimi
hâlâ başaramadım bir din tüccarına dönüşmeyi
sıkamadım şakağına bir kuytu köşede vicdânımın

ferâye
biz bu ülkeye âşığız
-bu aşk ki
devâsız dert gibi
dönülmez yol gibi
sökülmez ur gibi-
tertemiz, sırılsıklam, delice

lâkin farkındayız
bu aşk
gönlümüzün
feryâdıdır yankısız
bir yanık ağıttır ki
uyaksız
ve hep öyle kalacak

bu ülke güzel ferâye
çok güzel
ya da bilmiyorum
belki öyle değildir de
sırf biz ona âşığız diye
böylesine efsunkâr
böylesine muhteşem
görünür gözümüze

dedim ya ferâye
bu ülke güzel
bu bizim sandığımız
ama hiçbir zaman bizim olmamış
olmamaya da yeminli ülke çok güzel
ve o da
kim bilir belki de her güzel gibi
kötüleri sever
kötüleri âbâd eder de
bilmez âşığının kıymetini


olsun!
varsın sevmesin
o bizi sevmese de
yüzümüzü güldürmese de
kahkahalarla selâmızı verse de
arzın yedi kat dibinde de
arşın yedi kat üstünde de
hattâ varlığı meçhul âlemlerde bile
onun için savaşacağız
neden diye sorma
çünkü aşk bu
sen bîgânesin
bilmezsin
bizim de budur imtihânımız

ben hep bir kavgadayım ferâye
dedim ya kendimle
kaderimle, içimdekilerle
ben kavganın içine doğdum ferâye
ben yürüyen bir isyânım
iki lafından beşi küfür
çözülmez
bilinmez
ölümcül bir karmaşayım

ve şimdi
insancıl sahaf’ın bodrumunda
bir dizimde rabbin sözleri
bir dizimde bizden önce
bu ülkeye âşık olmuşların
o korkunç inkisâr-ı hayálleri
öylece oturuyorum
üzgün bir put gibi
ve aslında intihârın
o kadar da kötü bir şık olmadığına
iknâ etmeye çalışıyorum kendimi


sanırım özgür olmak istiyorum yalnızca
uzakta
hep yan yana olmayı istemem gerekenlerden
milyonlarca ışık yılı uzakta
kapısı açılmayan küçük ve huzurlu bir odada
hesâbı sorulmayan sâkin bir hayat istiyorum
içimdeki hırslı
kavgacı adamları öldürmek istiyorum
huzur istiyorum
uzakta, çok uzakta

ruhu, kalbi aç olanın gözü doymuyor
ve gözü aç adam
şah olsa, pâdişah olsa dünyaya doymuyor
ne yaparsa yapsın mutlu olmuyor ferâye
dedem hoca nasreddin gibi
-sivrihisarlıyım mâlûmun-
hiçlik makâmına varmak istiyorum
bilirsin ferâye
benden iyi bilirsin
“kalpler ancak tanrı’yı anmakla mutmaîn olur”
tanrı’yı unutmamalı insan
çünkü tanrı’yı unutan
nasiplenemiyor huzurdan
-kendimden biliyorum-


ve belki çok sonraları
en güzel şiirlerimi
onu seyrederken yazacağım
bazı bazı dizine uzanıp
usul usul ağlayacağım
-erkekler de ağlar, hattâ ağlamalıdır
insan olduğunu unutmamak için
arada sırada bir kuytuda ağlamak şarttır-
en mahrem yaralarımı saracak
arkamda kale gibi duracak
ruhuma ruhundan katacak
beni gerçekten sevecek bir kadın
hakiki bir dert ortağı
-evet zor ama imkânsız değil-
hem senin gibi muhayyel de değil
-darılma az kahrımı çekmedin ferâye
ama ne yazık sen gerçek değilsin işte-

ve sonra birkaç çocuk
nâmuslu, çalışkan, saygılı, temiz
-çocuklukları da
gençlikleri de
benimki gibi olmasın diye
rabb’e sığınıp canla başla savaşacağım-
ama ilki muhakkak kız
-gülce gökçen-
ve bir erkek sonra
-fırat yılmaz-
adını alacağı kahraman gibi yiğit
tabii tanrı lütfederse
edersin değil mi tanrım


ah tanrım
bu ülke doldu taşmakta
artık iyi bir şeyler olacağına
vahiy bile gelse -hâşâ-
inanmayacak kullarınla
ve bu büyüyenler
çocuk değil
me’yûsiyet âbideleridir esâsında

ümidimizi çaldılar tanrım
-ki ümit bizim her şeyimizdir-
bu hırsızlar senin hırsızın
bu bahtsızlar senin kulların
ve ben ümitsiz şiirler yazan
alabildiğine ümitsiz bir adamım
yardımına muhtacım
şimdi değilse ne zaman
haydi tut elimden
tut elimden
tanrım artık tutmalısın elimden

YAZAR

Fâtih Oğuz

EDİTÖR

Elif Berra Kılıç

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir