Nihai Komedya

Baba parasıyla şehvet yaratan çocuklarımız

Bastille’i alacak bir ayak takımı beklemekte

Yabancı alayların ayak sesleri yükseldikçe

Başını kaldırıp tüfenk ve barut aramakta

Tüfenk ve barut çünkü

Er kişi ölmemeli avuç içleri göğe bakmadan

Er kişi göçmemeli eti barutla yanmadan

Ayak takımı

Çam sakızından başka bir şeyi kalmamış çobanlarımız

Gül suyuyla kendini arınmışlardan sayan ermişlerin bağrında

Bir çıban, kerametin lütfuyla bir çıban gibi var olmalı

Umut, hapsolmuşlar için tedavülden kalkmadı

Bence bilinmeli

Yarası dağlanan mahkûm, “Hürriyet!” diye bağırdı

Düşünmedi, harfleri politik dimağlar gibi özenle seçmedi

Kimisi tanrının işi bildi bunu, kimisi hasretin

O mahkûm özlemin tanrısı oldu belki

Ulusun tanrısı, hükmedilmiş bir tanrı oldu sanki

Toprağa doğmuşlara ne zulümdür betona hapis

Eli yüzü kıraçlarla allananlara

Nadasın bağrında ümit arayanlara

Yok şey için atalarını ananlara

Deyip her şey için yağlı parmakları öpenlere

Yanan her yürek için bilinir, manifestodur şiir

Yüzyıllar boyunca bekler insan, birkaç mısralık korla

İnsanlık meşale tutmaktan korkar

Tutan eller kesilir diye korkar

Nefesi kesilir, ayakları tutmaz diye korkar

Der ki, “Çıksın bir ölümlü, harlasın hürriyeti

Harlasın ki ölümsüzlüğü dik tutsun beni”

Şair yazarken bunları aklından aforizmalar akar gider

Süslü, anlamı pek ama değer mi acaba göğsüne

Gözlerini paralatacak cevap nedir ayak takımının

“Sürdüğün atların namı adına değil

Sevdiğin kızların zülfü adına değil

Kırbacı şaklatanın refahı adına değil

Babanın hür nefesle verdiği ismin adına haykır”

YAZAR

Bahadır Demirkazık

EDİTÖR

Zeynep Gökçe Azman

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir