ateş-bâr
kan sıçradı gözlerimden
aklım meşruiyetini kaybetti
sanki daha dün olmamış gibi
binlerce yıl önceden tabiat inledi
atalarım sustu
ayrıldı gözlerim bebeklerinden
ölüm hiç anlamadığım kadar uzak
yerlerde kan pıhtıları
kan bile yandı
damarlarımızda alevler var
acziyetim oturmaktan
su taşıyan şahin gözlü yavrular da göçtü
kapı ağzında su bekleyenler de
alevlere teslim olan yüreğim değil
vatan
erdal abi vardı bir zamanlar
sathî müdafaa ederdi şehit olmadan
yaşar yaşatır canı – canı pahasına
canımız çıktı da gelmedi giden
vatan dedik son sözlerimizde
vatan dedik – ille de vatan
***
hânedan-ı fırka-ül beyaz
tac-ı ser etse yaradan, az
başımızda bâran-ı ateş
fasl-ı takvim yaz
eyheman oldu han
şebh-i dâr’ül ikab alaz
her gûşe-i hâne hâkister
ateş-bâr oldu semâ şüvâz
tayyâret’ül bâran-rîz hani?
tüm bîşe oldu edeyan, saz
sorar ekrem hânedan-ı alîyye hani?
hani bâb-ı âlî? kıymet-ül beşer az
YAZAR
Ekrem Müftüoğlu
EDİTÖR
Elif Berra Kılıç
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!