Tanrım, biz zamanın çarmıhına nasıl gerildik

Tedrici gelen o tinsel hazzı

Tanrım ellerin midir unutturan

Çehresini her bakışta yineleyen o genç adamı.

Kargılar doldurdum kirpiklerime

Kolonyal şapkamla eğiliyorum önünde

dünya sömürgeler tarihine ekliyorum kendimi

Ve ben ellerinde kastanyetler çalan çıplak kadınların yazgısına eşlik ediyorum.

Kuzey denizlerinin kadınlarına çağrımdır

-ölmemek direnmektir-

Genç adamların bakışları öldürür.

 

Hilal BIÇAK

1_LYrwWp-GCJ9g3SSL8cj1zA

Herkes bilmez ama

Sevmek yol bazında

Altı yüz kilometreye eşittir

Ağız dolusu altı yüz kilometre

Issız bir yolda

Bir kadını dahi çıldırtır.

Serin bir gecede

Çiçekler bezeli ellere bulaşır

Kılıçları kınından

Şoförü yolundan çıkartır.

Sevmek yol bazında

Altı yüz kilometre uzunluğundaysa

Çiftçi tarlayı ömür boyu sürer

Tam tamına bir ömür boyu

Bir kadına bir adam dahi bekletir

Mektubuna “ömrün yarısı” dediği yerde

Ölen şaire de selam ekletir

Çünkü sevmek şair bazında

Üç yüz kilometre uzunluğundadır

Kimse bilmez

Sevmek yol bazında kelimelere denktir

Ve kelimeler dur durak bilmeden

Onu yaratanı tesbih eder

Ve bir hilalin ışığında bir derviş

Sükûnete yürür

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla”

Çünkü sevmek teslim olmaktır Allah’a

Hep Allah’a…