Türkiye gündeminde sosyal medyadan, sosyal medyanın kapatılması konuşuluyor çünkü televizyonlar ve konveksiyonel iletişim ağları Türkiye gerçekliği yerine rejimin istediği gerçeklikler üzerine bir Türkiye’nin halüsinasyonunu topluma dayatıyor.

Biz bu yazıda sosyal medyanın kapatılmasına fikir, hak ve olmayan özgürlükler penceresinden değil, ekonomik olarak etkileri üzerinden bakacağız.

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.” açıklamasıyla birlikte yurtdışına hizmet satan, ihracat yapan birçok insanın aklına iki şey geldi: Sosyal medya aracılığı ile yurtdışı müşterilerine ulaşan ihracat yapan ve ülkeye döviz sokanlar bu durumdan nasıl etkilenecek? Bu inat yüzünden kapatılan sosyal medyalar sonrası batacak binlerce şirket ve girişimin sorumlusu kim olacak?

İç pazarda bir örneklemle; ürettiği kıyafeti, organik tarım ürününü, el yapımı takısını satan fakat hedef kitlesi genç nesil olan küçük ölçekli bir şirket/girişim düşünelim -konveksiyonel yani- televizyon, radyo ve basılı gazete ile arası çok iyi olmayan bir kitleye nasıl ulaşacak?

Küçük basit bir örnekle; haber siteleri, trafiklerinin çoğunu sosyal medyadan sağlıyor. Bu durumda web sitelerine reklam verenler, reklam verdiği kitle ölçeğinde daralma yaşayacak. Ekonomik işleyişe ve piyasadaki serbest rekabette büyük kriz yaşanacağı aşikâr, hedef kitle ve müşterisini bütçesi ölçeğinde sosyal medyadan sağlayan küçük kobiler batarken medya destekli rejim yandaşı kitleler sermayelerini büyütecek. Bu tür örnekleri ve yaşanacak inanılmaz olayları tasavvur etmek için çok zeki olmaya gerek yok fakat birilerinin bunları düşünenlerden daha zeki olmadığı aşikâr.

Konuşulan ve iddia edilenin aksine kurumsal açıdan birçok sosyal medya şirketinden vergi sağlanıyor. Türk insanı Youtube gelirleri konusunda yasal vergilendirmeye; Facebook, Instagram şirketleri üzerinden reklam verirken dahi vergilendirmeye tabi tutuluyor. Bugün konveksiyonel medyada yer bulamayan muhalif grup ve kişilerin sosyal medyadan fikir belirtmesi engellenmek isteniyor. Bunun yanında gelecek ekonomik çöküşlerde cabası… Netflix’in eşsiz “Dark” dizisine bahisle tam bir AKP paradoksu yaşıyoruz… Sonucu doğuran sorunun ta kendisi, bu paradokstan çıkmanın tek sebebi paradoksu yaratanı yok etmek…

Muhammed Ali Küçük

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir