Alparslan Türkeş, hayatının her döneminde çağın ötesini yakalamış bir liderdir. 1965’te “Türkiye’yi atom ve feza çağına sokmalıyız” demesinin sebebi, Türk milletinin kendi gücüyle ayakta durabilmesi için güçlü Türkiye’nin kurulması gerektiğini iyi bilmesiydi.

Ülkücüler fikir ve proje üretmedi ve üretmiyor diyenlerin MHP’nin önerdiği “Tarım Kentleri” projesinden haberleri var mıdır acaba? Tarım Kentleri kurulsaydı, bugün Türkiye sadece kendisini değil, komşu ülkeleri de doyurabilirdi. MHP’nin önerdiği “Bilim Kentleri” kurulsaydı, bugün Türkiye dünyaya yön verenler arasında olurdu.

Yeni bir Türk-İslam rönesansının mihenk taşı olacağı düşünülen Türk Bilim Kenti (Ankara Temel Araştırmalar Merkezi-ATAM) projesi 1994 yılında Türkeş’in himayesinde geliştirilmişti.

1994 yılının mayıs ayında Türkiye ve Türk Dünyası İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (TİSAV) yine Türkeş’in himayesinde kuruldu.

Vakfın amaçları arasında Türk dünyasında bilim ve teknoloji iş birliği ile ilgili öneriler hazırlamak, Türkiye’ye gelen bilim insanları ve öğrencilerin kaynaşmasını sağlamak gibi konular yer alıyordu. Türk Bilim Kenti projesi bu kapsamda geliştirilirken Alparslan Türkeş; Türk milletine yararlı olabilmek için bilim, kültür ve sanat alanlarında hız kesmeden çalışmalarına devam ediyordu.

Türk Bilim Kenti projesi 1993-1994 yıllarında Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Öğretim üyelerinden oluşan on sekiz kişilik bir grup tarafından gelişmiş ülkelerdeki durum incelenerek hazırlanıyor. Gelişmiş ülkeler, öncelikli alanlar ve stratejik teknolojiler grup üyeleri arasında paylaşılıyor. Haftalık toplantılar da bu konular detaylı bir şekilde tartışılıyor.

1994 yılı sonunda Başbuğun önerisiyle proje TBMM’ne sunuluyor ve ilgili Kanun tasarısı gündemin ikinci sırasına kadar yükseliyor. Erken seçimden dolayı proje rafa kaldırılıyor.

Türk Bilim Kenti projesi çerçevesinde isimleri aşağıda verilen ulusal araştırma enstitülerinin kurulması öneriliyor:

1) Yüksek Enerji Fiziği
2) Termonükleer Füzyon
3) Yüksek Sıcaklık Süper iletkenliği
4) Atom ve Molekül Fiziği (Lazerler ve Spektroskopi)
5) Bilişim Teknolojileri
6) Moleküler Biyoloji
7) Biyoteknoloji
8) Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları
9) Lineer Olmayan Çalışmalar
10) Jeolojik Sistemler
11) Uzay Araştırmaları
12) Yeni Malzemeler
13) Polimer Araştırmaları
14) Biyosistemler ve Çevre Bilimi
15) Optoelektronik
16) Nükleer Teknoloji
17) Ergonomi (İnsan Mühendisliği)

Bu listeyi son yılların gelişmelerini göz önünde tutarak güncelleyerek, Türk Bilim Kenti projesini yeniden TBMM gündemine taşımalıyız.

1955 yılında kişi başına GSMH açısından Japonya, Türkiye’nin gerisindedir; Güney Kore dörtte birimiz bile değil. 2010 yılında ise Japonya bizim dört katımıza, Güney Kore ise iki katımıza çıkıyor.

Bunun sebebi ise Bilim Kent projeleridir.

Japonya Tsukuba Bilim Kenti… 1964 yılında kuruyor, 1970’ler Japon mucizesi…
Güney Kore Daedeok Bilim Kenti… 1973 yılında kuruyor, 1980’ler Kore mucizesi…

Güney Kore Sejong’da ikinci Bilim Kentini kuruyor, 5 yıllık süre için ayrılan harcama 40 milyar dolar. (Yani Türkiye’nin 5 yıllık toplam AR-GE harcamasından fazla)

Türk Bilim Kenti 1996 yılında kurulmaya başlasaydı, bugün kişi başına GSMH’miz çok daha fazla olurdu. Türk dünyasının âlimleri kendi coğrafyamızda ileri düzey araştırmalar yapma imkanına sahip olurdu. Doğa bilimleri alanında yetişen gençlerimizin istihdam problemi çözülürdü. Dünyanın önde gelen alimlerinin önemli kısmı Türk Bilim Kenti çerçevesinde kurulan Milli Laboratuvarlarımızda çalışırdı.

Bu ülke, Türk milleti maalesef ki Alparslan Türkeş’i anlamadı. Onun ufkunu, vatanı ve milleti için nasıl çalıştığını, ürettiği projeleri göremedi yahut görmek istemedi. Umarım bir gün Türk Bilim Kenti projesi hayata geçer ve ülkemizin refahı da bununla beraber yükselir.

Erkan ÖZBEN

0 cevaplar

Trackbacks & Pingbacks

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir