alacakaranlığı ensesinden tutmuş bir atla bakışıyorum
gözlerin biraz kahveye çalıyor senin
bilse bunu kısraklar rengini yırtıp sana bürünür leyla
pususu Allah kadar tek
sokaklardan sağ çıkmanın azizliğini bulaştırdım şiirime
yine ellerimde senin için çiçekler vardı ölmedim
siper göz ya da namlu kirpik adın vardı
leyla sen göğü bile toplardın sesinde
bir kuşu kükreyerek gecenin ortasında
seni de konuşurken gördüm
bir yaprak küçük fırtınalara kafa tutarken benimle
dizlerime çakılmış iki merminin ikisi gözlerinden doğdu
hengâmenin ortasında senin bir gölgen mutlak vardır leyla
bir ya da iki ölümden döndükten sonra
yirmi altı yaşamı göğsümü açıp sen yerleştirdin
kalbin etrafında eski bir taş plak
sadece senin döndüğün köşelerin şarkısını çalıyor
henüz terliğin ters giyildiği tarihimi kucaklıyorsun
her cümlen bir takvim yaprağı leyla
köşeye sıkışmış vahşi bir hayvan yüzümün yarısıdır
göğüs kafesinde diğer yarım kılıç bileyliyor
seni bir cenderenin, bir göğsün içinde tutmak ne mümkün
konuşunca en az dünyaya sığıyorsun
leyla iki kurşunum var, öz vatanısın
ekmeği unuttum, ölmeyi unuttum
bakışların hatırımın tümü leyla
Alperen Alparslan Gözen
Editör: Elif Berra Kılıç
Trackbacks & Pingbacks
[…] güzeli sesinden okunuyormuşçasına Bozdoğan dinleyerek okumalarını tavsiye ediyorum. Bir de Pususu Allah Kadar Tek şiirini okusunlar. İkisi bir arada olunca tadına […]
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!