Girdi yapan

Evet, hayat!

Gece yarısı oldu, kalem yine elinde Yazsan ne olacak şair bozuntusu Anlatabilecek misin sanki Hücrelerindeki isyan türküsünü Bacaklarındaki ölüm korkusunu Anne yüreğindeki evlat hasretini Baba ciğerindeki yangın yerini Delikanlı(!) suretleri, Dili tutulan yaşamak merakını, Öfkeden kaynayan ülken toprağını, Anlat sen şair bozuntusu Partizanca bir alkış tutalım, Yaşamaya devam edelim Eceli bekleyelim. isaatekin

Acziyet Beyanı II

Ölümü unuttuk ve sesimiz yükseldi Bir davaya tutuştu kemik parçaları Düşmanı olduk makamlardaki kibrin Yumruklar patladı göz bebeklerimizde İnsanlar kendini astı her gece Unutmadık, gerçeğin kavgasıydı rüyalar — Ölümü unuttuk ve koşmaya başladık Her gün aynı mezar taşında ağladık Kurtulmak ne mümkündü yarıştan, Filler tepişti durmadan, Kan ile yıkanıp, gözyaşıyla durulanan, Unutmadık, dünyanın aynasıydı vicdan. […]

Ay Kesiği

Evim bildim elbet seni Islak ve gürültülü bir sokak Gövdemde ay kesiği Öksüz bir kavga, Umut gibi gece yarısı, Gel ve boz bu sükuneti. — Evim bildim elbet seni Kalabalık bir cadde Kulaklarımda eski bir türkü “Lambada titreyen alev üşüyor.” Yalnız mıdır bu insanlar Yanmaz mı hiç yürekleri — Evim bildim elbet seni İnsanlar topladım […]

Bırakın Gideyim

Bırakın Gideyim Yakamda zincirler pranga, Duyuyorum, kuş hırıltıları Huzurum kalmadı, İflah olmaz bir bunaltı Yaşamak zor geliyor canım, a, Bırakın gideyim — Otomobil icad olundu, Zarifoğlu öldü. Hiç değişmedi dünya, Beni de öldürdü Tâkatim yok bu tıkırtıya Bırakın gideyim — Saat altı tramvayında, Leke gibi gökyüzü, Asmış kendini adamın biri Alışmış değilim, Kıpırdıyor gözlerim, Bırakın […]

Emir

Dolunaydan bana emrolundu,Tercihim değil yazgım bildim.Kısa bir bakışmanın sonrasında,Zamandan çıkarcasına sevdam bildim. Yıldızları seyre daldım o gece, dolunaydı,Bir ses fısıldadı yıldızlar kulaklarıma,“Onu asla bırakma.”Ruhum kucaklaştı tabiatla,Göz göze geldik beklenmedikGözlerin gözlerime değdi anlayacağın,Korkuyorum senden mübeccel,“Seni asla bırakmam.” Bir şiir ayakta bira içiyordu,Gözlerimle gördüm.Ellerinden tuttum ve dans ettik,Dinle beni dedi iyi dinle,“Onu asla bırakma.”Göz kapaklarım ağırlaştı,Bileklerimde ay […]

Fecaat

Buğulu bir otobüs camı ile dertleştim Ayın halesi tebrik etti beni o gece Şiirler yazdım gül pembesi çehrene Kıskandı tüm zümre-i kainat Fakat sen uzaklardaydın -bilmem nerede?- Bense, hasret rüzgarıyla dalgalanan, Ölüm kadar keskin saç tellerinde, İnfaz ettim nefsimi. Gözyaşlarımız şarkılar söyledi, Ama nasıl fecaat, Ve nasıl bir ağlamak, ardından, Bir şehrin ışıkları siyaha daldı. […]

,

Dirilmek Yeniden

Haykırdım gölgesini büyük sayan mağrur duvara, Yankılarını dinledik, Mezar taşları arasında gezinen haddimin. Delilik vehmiyle kıvrılan yağmura şiirler okuduk, Oralı olmadı gökyüzü, Uykuya daldı o esnada. Ve kurşuni böğürmelerinde, Anakronik bir fabrikayı andıran Öfkemi çoğalttım an be an dünyaya. Mumlar yaktım ve aradım. Güvercin kanatlarında yapraklar, Yaşamak gibi heyecanlı bir tıpırtı olurdu bana, Fakat hapsedemedim […]

,

Pişmanlık Beyânı

İçimin içime sığmayıp bahara kucak açtığı an, Varlığım aidiyet buldu coğrafya dahilinde Yaşamak anlam kazandı otoritelere inat Keşke yalnız düşlerimde kalsaydın. – İçimin içime sığmayıp Galata’dan süzüldüğü sabah, Seni ve insanlık bahsimi sorguladım. Davalardan savuşamadı halet-i ruhiyem, Keşke yalnız karşılaşmış olsaydık. – İçimin içine sığmayıp rıhtımdan kanatlandığı gün, Yaşamak bahsinden martılara söz açtım. İnatçı ve […]

,

Acziyet Beyānı

Bilinsin ki acizim. Bundan olsa gerek, Hükmedemiyorum göğüs kafesimdeki karınca yuvalarına, Hükmedemiyorum geceleri küfürler yağdırdığım duvara. Ve gurbet yükü omuzlarımda, Sanki on yaşında bir çocuğun dizinde, Durmadan büyüyen bir yara. Sonra sımsıkı sarılıyorum delirmek vehmine, Sürükleniyor. Dudak kıvrımında devriliyor tramvay, Gülmeye mahcubum artık, Ağzımdan tütüyor, İnsanlığım. isaatekin

,

Hişt

Kaldırımda yürürken tekrar hatırladı, buraya ait olmadığını. Bu sokakların, bu kokuların ve bu yüzlerin hatıralarında sessiz kaldıklarını fark etti. Mecburen tüm yaşananları ardında bırakıp İstanbul’a gelmişti. Kemal Bey’in istemeyerek Elazığ’ı terkedişinin tek saiki bu şehirdeki bir anadolu lisesine atanmasıydı. İtiyadı üzere yürüyordu, kalabalıklara aldırış etmeden Bahariye caddesinden Altıyol’un kesiştiği Boğa Heykeli’ne varmıştı. Mesleğinin ilk senesinde […]