Otuz Yaş Şiiri

Zamanı durduran kadına,
Eşime…

İçimde solgun çiçeklerin uğultusu,
başımda müstehzi düşen birkaç kır.
Geç aynanın karşısına, aç ağzını.
Yılların ve yolların telaşını haykır!
Yahut dur, vazgeç, dön arkanı…
Varsa sana meftun bir yürek;
yaşlanmazsın, yaş alırsın ancak.
Her seferinde solgun çiçekler yeniden açacak.
Bir otuz sene daha geçip ellerin buruşsa dahi,
ellerini titreten heyecan baki kalacak.

İçimde yorgun düşlerin kuruntusu,
çehremde birkaç çizgi ihtarnamesi.
Koy yastığa başını, aç gözünü.
Vicdanına hayalleri ve gerçekleri savun!
Yahut dur, vazgeç, dön arkanı…Varsa sana düşkün bir çift göz;
yaşlanmazsın, yaş alırsın ancak.
Her seferinde muhtır çizgiler kaybolacak.
Bir otuz sene daha geçip kamburun çıksa dahi,
başını dik tutan o bakışlar olacak.

İçimde olgun isyanların dürtüsü,
elimde üç tabanca, bir kalem.
Aç kâğıdı, tak şarjörü, yaz ve sık boşluğa.
Durmadan biten günlere saydır!
Yahut dur, vazgeç, dön arkanı…
Varsa sana tutkun bir kucak;
yaşlanmazsın, yaş alırsın ancak.
Her seferinde zaman duracak.
Bir otuz sene daha geçip gözlerin solsa dahi,
silahlar patlayıp, kalem aşkı yazacak.

Çünkü ben…
Zamanın her eşiğiyle barışığım.
Yaşım otuz, sana bin senedir âşığım.

YAZAR

Bleda Yaman

EDİTÖR

Elif Berra Kılıç

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir