Serius Est Quam Cogitas
her birimizden bir başka ibrahim yarattı bu devran
kimilerimiz tanrı’ya boyun eğmiş canilerdir artık
kimilerimiz ise imanı sinesini parçalarken isyan edenler
kaçıncı yıldızdır bu memleketinden sürgün edilmiş
kaçıncı türküdür bu ses tellerinde tufanlar koparan
tüm düşler elekten geçirilmiş tüm uykular iğdiş edilmiş
bilmem kaçıncı can çekiş bu ölüme rahmet okutan
denizlerin köpüğü sönüyor ay çehresini uzatmadan
gün görmüyor kuşlar kanatları balçıkla sıvanmış
kaçıncı yanılsamaya dalıştır bu hakikatim darmaduman
tinimin tüm renkleri tepeden tırnağa küfre bulanmış
bu gece kayın ağaçları arasında kaybolmuş bir ceylan gibiyim
bu gece evladını toprağa vermiş bir babadan daha kederliyim
yağlı urganlarla atılmış boğazıma balıkçı düğümü
kırçıl akıtmalı kısrakların nal sesleri ninni değil artık
hangi arkaik tanrı vadedebilir bana düşlediğim ölümü
biz en olmadık vakitlerde birbirimizin tanrılarına kıydık
çabuk ol sevgilim şimdi sazlıktaki kurbağayı öpmek vaktidir
unutma her dönüşüm içinde birtakım eksikliklere haizdir
umuyor yüreğim tüm geç kalışların müsebbibi ben değilim
binlerce ejderhaya kafa tutup bir buseye yenilen şövalye benim
nice putlar yıkıyorum her gece son yıkılan beş harf iki hece
durdu zaman mazinin makyajı kanla yapılmış müjgânı sesleyince:
“vakit sandığından da geç olabilir”
bir şiire benziyorum meczupların alacakaranlığı göğe süründüğünde
bir meczuba benziyorum şiirlerin mürekkebi hülyalarıma değdiğinde
bir başka ishak yarattı bu devran her birimizde yalnızca birer kurbanız artık
YAZAR
Oğuz Can Acar
EDİTÖR
Elif Berra Kılıç
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!