Feragat

Ne gelmek senin harcın ne de çağırmak benim.
Bir gelişin bin gidişe tekabül ediyor.
Gelme
Varsın iki yüzlü kul olayım ki,
İlk defa boşa çıkmasın istiyorum kâhinlerin kehaneti.

Bu yola revan olmak ziyan olmaktı,
Kaç kere yemin bozup kefaret ödemişliğim var.
Ne çok şey bilmiyorsun
Ben yitirdim sanırken
Babil’de rastlamışlar sana,
Dillerindeymişsin Harut’la Marut’un
Efsun diyorlar.
İnansam yine kaybeder miyim?
Korkarım, iyiliğim küfre dönecek,
Yâ Rabbü’l-âlemîn kalbimden sana sığınırım…

Gözlerine bakmamış olmam kahretmiyor beni.
Günlük güneşlik kaybedip
En puslu haritalarda aradım yüzünü,
Bir lahza tebessüme rastlamadım.
Aya sormak olur mu şimdi seni?

Adını heceleyecek bir lisanım yok,
Yalın kılıç duracak gücüm de kalmadı karşısında dünyanın,
Terkisinde cinayet resimleri,
İsyan mı edeyim illa?
Bu düzen sevdama aykırı.
Emperyalizmin de kahrolacağı yok
Gelme

Biliyorum bir gün şakaklarıma düşeceksin bembeyaz
Alnımda en mahrem veda çizgileri
Oysa gelseydin, kumrular uğuldardı gelişinde
Şimdi baykuşlar kışlayacak penceremde

YAZAR

Tuğba Şahin

EDİTÖR

Elif Berra Kılıç

1 cevap

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Mihriban Kara için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir