Artık bir çocuğun yüreğindeki eğriliktir benim sevdam, şakaklarına vurur ve orada buluşur ilmek ilmek.
Ben de okumuş bulundum Malta Yahudisinin kızdırılmış alevini, işte böyle tutuştu uçurumlu sevdam’
Ve artık benim de yeraltında bir mahzendir yüreğim, yıllanmış şaraba karşı.
Ve yeraltı evine kıstırılmış bir kuştur senin yüzün.
Yirmi pencereye dönük çiçek tazesi gözlerinle.
Metamorforsis göçüğünde akıyordur gönül yaran hiç bitmeden tazeliğiyle.
Emzirir bir güz çocuğunu yazgısı ak mı ak mor tabancalı dudakların inceliğiyle.
Bir öncüdür senin fikrin bana ve binlerce beynin fikrine.
Denizi geçer yolunu bulur parkalı sevdam seninle.
Rastlantılar üzerine tutuşur tütsümüz yüreğimin ufak ovalarında, yeşilliklerinde.
Taşırım yüreğini günden güne bir kuş tüyü gibi hafiftir, ince ellerimde.

Denizin açıklanması ve paslanıp toz yutması şimdi senden yana, bizimle.

İrem Yılmaz

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir